Boğaziçi Üniversitesi'ndeki adrese teslim kadro ilanının iptali kararına üst mahkeme engeli
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümünde doktor öğretim üyesi istihdamına yönelik ilanın iptali istemiyle açılan davada verilen yürütmeyi durdurma kararı kaldırıldı.

Fotoğraf: Wikimedia Commons CC-BY-2.5
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümünde doktor öğretim üyesi istihdamına yönelik ilanın iptali istemiyle açılan davayı inceleyen İstanbul 8. İdare Mahkemesi, ilanın hukuka aykırı olduğunu tespit ederek yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak, davalı idarenin itirazı üzerine davaya bakan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdare Dava Dairesi, davacıların dava açma ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı.
Dosya vekili Avukat Fırat Kuyurtar, “Ne hakla ve hangi gerekçe ile müvekkillerimin dava ehliyetlerini ellerinden alıyorsunuz? Hukuksuzluğu yapan idare ve kayırılarak atanan kişi dışında kimseye hukuki denetim talep etme hakkı vermeyerek Anayasayı mı askıya alıyorsunuz?" sözleriyle karara tepki gösterdi.
Bilirkişi ve mahkeme hukuksuzluğu ortaya koymuştu
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Klinik Psikoloji anabilim dalı için yapılacak doktor öğretim üyesi alımına dair 27 Aralık 2023 tarihinde Resmi Gazete’de kadro ilanı yayımlandı. İlanda pozisyon için gerekli şartlar ise şu şekilde sıralandı:
“Doktora derecesini Psikoloji alanında ve 2023 yılı QS, THE veya USNews dünya üniversiteler sıralamasında Psikoloji alanında ilk 250’de yer alan bir üniversiteden almış olmak. SSCI tarafından taranan dergilerde uzaktan (çevrimiçi) psikoterapi alanında yayını olmak. Belgelendirmek kaydıyla, lisans eğitimi sonrası en az 5 yıl ve en az iki ana psikoterapi akımını kullanarak psikoterapi yapma tecrübesine sahip olmak”
Aralarında Klinik Psikoloji anabilim dalı üyesi ile başka bir anabilim dalı başkanının da yer aldığı bölüm üyeleri söz konusu ilana karşı 5 Kasım 2024 tarihinde dava açtı. Mahkemeye yapılan başvuruda ilanlardaki spesifik şartların kadrolara kimin getirileceğinin önceden belli olduğunu gösterdiği belirtildi.
Bilirkişi incelemesinin ardından yapılan başvuruyu değerlendiren İstanbul 8. İdare Mahkemesi, ilanda belirtilen koşulların belirli bir adayı tanımlayan ve subjektif nitelikte koşullar olduğu sonucuna vardı. Bu sebeple söz konusu ilan ve atamanın kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmadığını ve hukuka aykırı olduğunu ifade eden mahkeme, 25 Aralık 2024 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Davalı Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü söz konusu durdurma kararına itiraz etti. Bunun üzerine davaya bakan üst mahkeme olan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdare Dava Dairesi, 22 Ocak 2025 tarihinde yürütmeyi durdurma kararını iptal etti. Üst mahkeme, iptal kararına gerekçe olarak dava açan bölüm üyelerinin dava açma ehliyetlerinin bulunmamasını gösterdi.
Avukat Kuyurtar: Anayasayı mı askıya alıyorsunuz?
Üst mahkemenin kararına tepki gösteren Avukat Fırat Kuyurtar dava açma ehliyeti bulunmadığı iddia edilen davacılar arasında söz konusu atamanın yapıldığı bölümde anabilim dalı başkanı ve bölüm kurulu üyelerinin yer aldığına dikkat çekti. Avukat Kuyurtar mahkemeye şu soruları yöneltti:
“Bu kararı verenlere şunu sormak istiyorum, akademik teşkilat mevzuatına ne kadar hakimsiniz? Mevzuatı bilmiyor musunuz yoksa bilmezden mi geliyorsunuz? Örneğin bölüm kurulu kimlerden oluşur? Böyle kayırılarak atanan bir kişi bölüm kurulu üyesi olup müvekkillerimle birlikte oy kullanmaya başlamayacak mıdır? Akademik çalışmalarda ve ders programları müvekkillerimin çalışma koşullarını da etkileyecek biçimde bu atamalara göre şekillenmeyecek midir? Ne hakla ve hangi gerekçe ile müvekkillerimin dava ehliyetlerini ellerinden alıyorsunuz? Hukuksuzluğu yapan idare ve kayırılarak atanan kişi dışında kimseye hukuki denetim talep etme hakkı vermeyerek Anayasayı mı askıya alıyorsunuz?"
Söz konusu üst mahkeme kararının akademik özgürlük ve liyakat ilkeleri açısından oldukça tartışmalı olduğunu belirten Kuyurtar, “Karar, üniversitelerdeki kadrolaşma uygulamalarına ve akademik liyakata olan güveni zedeliyor” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)
Evrensel'i Takip Et